Nina’nın evinde geçen bir akşam, samimiyet ve heyecan dolu anlarla başladı. Nina, son zamanlarda yoğun iş temposundan uzaklaşarak rahatlamak için birkaç arkadaşını davet etmişti. O gün Brooke ile Danny de davetliler arasındaydı. Aralarındaki elektrik, uzun zamandır birbirlerini görmemiş olmalarının verdiği bir sıcaklıkla birleşiyordu. Sohbetin akışı içinde espri yüklü diyaloglar dökülüyordu; Danny’nin komik şakaları, odadaki gülüşmeleri çoğaltıyor ve herkesin ruh halini yükseltiyordu. Bu eğlenceli başlangıcın ardından herkes biraz daha yakınlaşmaya başlamıştı. Brooke’un cesurca üzerinde taşıdığı tatlı dikişli elbise ve Nina’nın iddialı görünümü, havayı iyice ısıttı. Tüm bu kıvrımlı bedenler arasında geçirdiği her an, kalp atışlarını hızlandırıyordu. Bir süre sonra sohbet futbol oyunlarına kaydı ve bu sırada birbirlerinin gözlerinde belli belirsiz bir ateş belirmeye başladı. Kendi aralarında farklı zevkleri tartışırken Brooke’un cüretkâr tavırları, gerilimi artırıyordu. “Bana farklı şeyler izlet,” diyerek odaya renk kattı. Herkes zihinlerinde gizli isteklerini dile getirmekten korkarken, moda olan “kızsal” içerikler üzerine şakalar yapmaları durumu daha da ciddileştirdi. O an ise kapılar ardında bekleyen şeylerin habercisiydi. Kendi aralarında adeta bir anlaşma yapılmıştı; duygularının özgürlüğüne kavuşacağı an için sabırsızlanıyorlardı. Eğlenceli muhabbet yerini merak uyandıran bakışmalara bırakınca, ortamda tütmeye başlayan gerilim hissediliyordu. Sonunda odada karanlık çöktüğünde; üçü de sınırlarını zorlamaya karar verdiler. Birbirine kenetlenen vücutlar, adeta armoni gibi dans etmeye başladı. Bedenlerin kucaklaşmasıyla birlikte sesler yükseldi, tutkular açığa çıkmaya başladı; derin nefeslerle karışık mırıltılar duyuluyordu. İlk başta hepsinin gözünde yalnızca dostluk vardı ama aniden içlerindeki arzular su yüzüne çıkmayı bekliyordu. Tatlı bir fırtına gibi sarıldıklarında ve birbirlerinin etinde kaybolduklarında, tüm engeller ortadan kalktı. Büyük göğüslerin ve kıvrımlı bedenlerin arasında kaybolan hisleri tarif edilemez bir hazza dönüşüyordu. İhtişam dolu bu anların ortasında sadece kendilerini değil, aynı zamanda birbirlerini keşfederek daha derin bağlar kurdular. Akşam sona erdiğinde geride kalan tek şey ise kalplerinin hızlı atışıydı; artık her şey değişmişti ve hepsi bu büyülü deneyimin tadını çıkararak yeni ufuklara açılmanın hayalini kuruyorlardı.
